Çağın hastalığı diye, bize de Covid denk geldi. Gelmez olaydı o ayrı. Ne ocaklar söndü, ne yuvalar yıkıldı, ne kafalar yandı o şerefsiz yüzünden. 

 

O güne kadar pandemi sözcüğünden de bihaberdim. Belli ki ofis programı da benden farklı değil, kaydımda yok dercesine altını kırmızıyla çiziyor. Meğer karım bilirmiş, okulda öğretmişler. Ama bilmek başka, yaşamak başka. Pratik olmadan teori hiçbir halta yaramaz, zaten pratik olmadan teori de olmaz. Prensip olarak bilirsin de başına gelince apışıp kalırsın. İşte o hesap. 

 

Elli yaşımı geçtim, bütün dünyanın aynı anda durduğunu görmedim. Sordum babam da görmemiş. Babam, “babamın da gördüğünü sanmıyorum” dedi. Aslında duran dünya değil elbet, duran insanlık. Dünyayı insandan ibaret sandığımız için bize dünya durmuş gibi geliyor. Tam tersi insanlık durunca, doğa derin bir oh çekiyor, bütün organlarıyla hayat buluyor, canlanıyor, gönlüne göre yaşıyor, gününü gün ediyor. Hatırlayın, o ara hava kirliliği azaldı, ozon tabakası kalınlaştı, daha dün yüzdüğümüz sahillerde köpekbalıkları fink attı, pandalar bile sevişmeye başladı. Demek hepsi insandan yana dertliymiş. Evet, dünya durmaz, üstünde doğasına uygun olmayan hiçbir şeyi de barındırmaz. 

 

Epey bir süre eve kapanmıştık ya. Aman efendim ne festival? Anlatmakla bitmez. Bazıları salgının bütün insanlığı eşitlediğini, kapitalizmin yaldızının döküldüğünü, düzenin foyasının çıktığını düşünüyor, sevinç nidaları atıyor. Bir havai fişek patlatmadıkları kaldı. Eşitsizlik çok daha görünür oldu belki doğru ama insanlığın eşitlendiği falan hüsnükuruntu. Ne eşitlenmesi? Güldürmeyin allasen! Ronaldo salgının ertesi günü ada alıyor, bütün gün evden eve kargo taşıyan kurye bezden maskeyle korunuyor, bazılarında o da yok. Bu mu şimdi eşitlik? Eyüp Sabri Tuncer’le ben bir miyim, kurban olayım? İnsanlığın eşitlendiği falan yok, olan uçurumun daha da büyümesi. Zenginin tuzu kuru, olan yine yoksula oluyor.

 

Kapitalizm jöle gibidir, her kalıba girer. Bir yolunu bulur, yine yola devam eder. 

 

Yorumlar

  1. Yazılarınızı keyifle okudum, hepsi ne kadar derin ve düşüncelere sevk ediyor insanı, her sabah saat sekizde duruyor zaman:) elinize sağlık:)

    YanıtlaSil
  2. İlginize çok teşekkür ederim. Umarım duran zaman sekizi birkaç geçe yeniden akmaya başlıyordur :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar