Bilinçli deli anormaldir, yani ‘norm’ sevmez; o daha çok insan sever. Bilinçli deli yerleşik akıldan hazzetmez, ezber sevmez; tersten düşünmeye, ezber bozmaya meyyaldir. Bilinçli deli özgür bir ruhtur, kural sevmez; sadece güzel bir dünya hayal eder. Bilinçli deli sadece bir dünya hayal etmekle kalmaz, bu dünyayı kurmaya da çalışır, çoğu zaman kurar da; her türlü imkânsızlığa karşın.  Bilinçli deli eğlencelidir, kınada zorla göbek atmaya kaldıran görümceye benzer, seni kendi dünyasına çağırır, onun derdi güzelliktir. Bilinçli deli aptallığı sevmez, hamuru daha çok samimiyettir. 

 

Aslında bütün sanatçılar, o ya da bu şekilde, şu veya bu araçlarla, aynı şeyi yapmaz mı? Sanatçı, kendilerini akıllı sanan insanların aklını alır, onlara başka bir akıl sunar. Normalim diye geçinen insanlara, anormal bir dünya kurar sanatçı; düzden değil tersten bakar. Bakmakla kalmaz baktırır da. Sanat insanı bilinçli deliliğin masallar diyarına çeker. Belki de bu yüzden tutkulu bir haz alırız sanattan, bize belletilen akıldan, mantıktan, normal olmaktan ölesiye sıkıldığımız için; herkesin dümdüz yürüdüğü bir dünyada tersine akan bir nehir bizi büyülediği için. Yoksa kim dayanabilir zamanın kırbacına, zorbanın kahrına, gururun çiğnenmesine, sevginin kepaze edilmesine? 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar